Geçmiş yıllardan, daha kendisi belediye başkanı olmadan,
Hatta daha siyasete hiç bulaşmadığı zamanlardan tanırım kendisini.
Gençti, mütevaziydi, ürkekti ve babasının eline bakıyordu.
Ürkek oluşu da babasının eline bakıyor olmasından kaynaklanıyordu.

O dönemlerde 'defalarca' ofisime geldiler.
Evleneceği kadın ile...
Malum, yıllar önce BASIN ve MEDYA sektöründe olduğu gibi organizasyonlarda da ilklere imzamızı atmışlığımız var.
Evlenecek ama adeta ıkınıyordu.
Biz onu hatırlıyoruz, o da mutlaka hatırlıyordur. 
Özellikle 'indirim de indirim' diye ıkınmasını.
O ıkınmasında kim ıkınsın?
Düğünün organizasyon masraflarını babası ödeyecek ne de olsa.

Düğün organinazasyonu ücretlerinde 'indirim' yapmamız için karşımızda ezilip büzülen o kişi hasbel kader belediye başkanı oldu.
Önce ürkekliği üzerinden gitmiş, ardından yürüyüşü değişmiş...
Öyle ya, babasından harçlık almaktan kurtuldu.
Tabi vefa göstermesi gerekenleri unuttuğu gibi, kendisini o makama getirenleri de unutmuş.
Belediye başkanı olmadan o yaşına rağmen hala babasından 'harçlık' alan biri olduğunu unutmamalı.

Kendisine önerim; Ofisimize ilk geldiği günkü gibi olsun.
Ürkek değil ama en azından mütevazi, düzgün kişiliğine geri dönsün.
Makamlar gelir geçer,
Oturdugu koltuk kimbilir kaç popo gördü.
Hiç birinin artık esamisi bile okunmuyor!
Selam verenleri bile kalmadı!

Sana önerim; duyduğuma göre ofisimde ezilen büzülen adam gitmiş, yerine ego ve kibirin esaretine girmiş,  çevresine zulmeden biri gelmiş!
Dediğim gibi makamlar gelir geçer.
Bugün sana 'başkansın diye yağ çekenler' zamanlar bakmaz olurlar yüzüne
Kimbilir kaç poponun oturduğu o koltuktan kalkma vaktin geldiğinde,
Önce 'başkanım' sözü dillerden zamanla uzaklaşır.
Hatta isminin sonuna 'bey' bile eklemez.
Olursun; Ömer, Melih, Osman, Burhan, Ahmet, Kamil, Mehmet,Gökhan...


*******

TV KANALI MI SATIN ALSAM ?
Birileri 'hırslanacak' ama hırslansınlar zaten.
Zirvede 'yalnızlık' çekilmiyor.
Zonguldak-Karabük-Bartın üçgeninde bir kaç TV kanalı ve onlarca bireysel yayıncı sosyal medya üzerinden saatlerce süren canlı yayınlar yapıyorlar.
İyi de kime ?
İzlenme oranları adeta ayaklar altında.
Sonra düşünüyorum, 'acaba ben de bir TV Kanalı mı satın alsam' diye...

Sosyal Medya üzerinden 2010 yılından pandemi başına kadar Kariyer TV adı altında binlerce yayın gerçekleştirdim.
Hiç bir programı 1.5 saati geçirmeme rağmen, yayın bitişinde total görüntüleme sayısının 10 binin altına düştüğünü görmedim.
Hatta 1.5 saatte 20 bin- 40 bin izlenmeler bile gördüm.
Bunun nedeni Kariyer'in başarısı olduğu kadar program konuklarının da halkta karşılığı olmasından kaynaklanıyor.

Konuklu yayınlanan canlı yayınlara bakıyorum, izlenirlilik yok.
Bunda sadece suç yayıncılarda değil elbette.
Halkta karşılığı olmayanların izleyenleri de olmaz.
Fakat aynı zamanda halka inemeyen, eşit yayıncılık ilkesine uyamayan, tek taraflı yayın yapan ya da kişisel hırs ve kinlerine göre hareket eden yayıncılarda izlenmez.
Bunu zaten  sadece ben değil, tüm Zonguldak görüyor.
Yapılan yayınların altındaki 'görüntüleme sayısı' herkese ayna oluyor.

Ben bu aralar sağlık sorunları nedeniyle fazlaca meşgul olduğumdan canlı yayınlar yapmıyorum.
Fakat muhabirlerimiz ilçelerde röportajlar gerçekleştiriyorlar.
O videoların hiç biri 10 ya da 20 dakikayı geçmiyor ve hatta canlı olarakda yayınlanmıyorlar.
10-20 dakikalık videolar olmalarına ve canlı yayınlanmamalarına rağmen sosyal medya da kısa sürede GÖRÜNTÜLENME SAYISI 10 binleri geçiyor, 
20 binleri aşıyor ve 50 binlere tırmanıyor!
İşte bu yüzden saatlerce canlı yayın yapanların sayaçlarını görünce, Kariyer Medya ve Kariyer Medya'ya emek verenlerle bir kez daha grur duyuyorum.


Kimse kusura bakmasın ama 2-3 saat yayın yapıp, 150 - 200 hadi belki 500 - 1000 kişi izleyecekse ne canlı yayın yapar, ne de video yayınlarım.
Hele canlı yayın izlenmeyecekse, o vaktimi o canlı yayında boşa harcamak yerine keyfime bakarım, ya da nerede eksiğim varsa onu tamamlamaya çalışırım.
Ne diyelim,
Allah herkese çarşısı kadar pazar versin.